Diş Gıcırdatmanın (Bruksizm) Başlıca Sebepleri ve Tedavi Yolları
Diş gıcırdatma, diğer adıyla bruksizm, günümüzde oldukça yaygın görülen bir alışkanlıktır ve genellikle yaşanan yoğun stres ve kaygı ile doğrudan ilişkilidir. Ancak bu alışkanlığın arkasında sadece psikolojik faktörler değil, genetik yatkınlık da önemli bir rol oynamaktadır. Kişiler, bu durumu fark ettiklerinde günlük yaşamlarında ciddi zorluklar yaşayabilirler.
Yapılan pek çok araştırma, bruksizmin psikolojik sorunlarla olan ilişkisini derinlemesine incelemekte ve bu konuda daha fazla bilgi edinilmeye çalışılmaktadır. Neyse ki, diş gıcırdatma tedavisi, yani bruksizm tedavisi, bu sorunun üstesinden gelmek için oldukça etkili çözümler sunmaktadır.
Bruksizmin Yaygın Nedenleri Nelerdir?
Diş gıcırdatmanın aktif yemek yeme ile ilişkisi dışında ağızda herhangi bir madde yokken dişlerin birbirine sürtünmesi ve bastırılması durumuyla ilişkisi vardır. Genellikle uyku sırasında yaşanan diş sıkma, gıcırdatma ve dişleri birbirine sürtme durumu kişileri oldukça rahatsız etmektedir. Çene kaslarının kısıtlanması ve sertleşmesiyle birlikte çeşitli ağrı ve sancılar yaşanabilmektedir.
Bruksizm nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yaş ile birlikte büyüyen dişler
- Eksik dişler veya diş dizilimindeki çapraşıklıklar ve anomaliler
- Çene eklemlerindeki sorunlar
- Kötü alışkanlıklar (sigara, alkol, kafein vb.)
- İlaçların yan etkisi
- Epilepsi, Parkinson, demans gibi çeşitli nörolojik hastalıklar
- Uyku apnesi, solunum sorunu ve horlama
- Stres, kaygı ve depresyon
- Psikolojik durumlar
- Genetik faktörler
Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bulgulara bakıldığında diş gıcırdatma hastalığında uykunun önemi vurgulanmaktadır. Uykuya dalma ve bunu devam ettirme esnasında rem uykusu evresinde yaşanan problemler sebebiyle bruksizm söz konusu olabilmektedir.
Diş Gıcırdatmanın Stres ve Psikolojik
Etkenlerle İlişkisi
Diş gıcırdatma gibi pek çok hastalığın sebebi stres olarak görülmektedir. Günlük hayatın koşuşturmacasında stres ile baş edebilme durumu oldukça güçleşmektedir. Stresin vücudumuza yansıması olarak da bruksizm ve benzeri hastalıklar ortaya çıkmaktadır.
Kişilerin yaşadığı psikolojik sorunların neticesinde ilk başlarda fark edilmeyecek düzeyde diş sıkma ve gıcırdatma yaşanmaktadır. Ancak stres ile başa çıkamama ve yaşanılan psikolojik etkenler sebebiyle istem dışı dişlere zarar verme görülebilmektedir.
Diş gıcırdatma ve bunun vermiş olduğu ağrıyla birlikte kişinin anksiyete seviyesinde artış gözlemlenebilir. Sosyal çevresi ile olan ilişkisinde bozukluklar, dışarıya karşı agresiflik ve içe kapanma gibi etkiler yaşanabilir. Diş gıcırdatma nedenleri arasında stres ve psikolojik etkenler kişi üzerinde oldukça büyük bir paya sahiptir.
Çene ve Diş Yapısı ile İlgili Faktörler
Diş gıcırdatmanın bir diğer nedeninin çene ve diş yapısıyla ilgili faktörler olduğunu söylemek doğru olacaktır. Anatomik yapının şekil bozukluğu sebebiyle dişlerde çarpıklık, çene hizalamasında orantısızlık ve bu nedenle de çeşitli diş sorunları yaşanabilmektedir.
Çarpık dişlerin birbiri üzerindeki hatalı ve fazla baskısı bruksizme neden olmaktadır. Kişinin dişlerinin bir kısmını sürtmek durumunda olması nedeniyle diş gıcırdatma, sıkma ve hatta horlama gibi uyku bozuklukları görülebilmektedir. Bunun yanında çene yapısı ve yüze göre olan hizasının da önemi oldukça büyüktür.
Sağlıklı ve “inci gibi” diş yapısı olsa dahi yine gıcırdatma sorunları yaşanabilmektedir. Bilinçsiz bir şekilde ve özellikle uyku sırasında gıcırdatma, sıkma ve ağzı kenetleme gibi durumlar söz konusu olabilmektedir.
Diş Gıcırdatmanın Uzun Vadeli Etkileri Nelerdir?
Süreç devam ettiği ve şiddetini arttırdığı her zaman diliminde o bölgedeki hassasiyet git gide artacaktır. Diş uçlarında kırılmalar, midene çatlaklıklar ve hatta uzun vadeli gıcırdatmada farklı renklerde görünüme neden olabilmektedir.
Uzun vadede diş gıcırdatma dişte aşınmalara yol açtığı gibi eklem ve dokularda ağrı, sızlama gibi durumlara neden olabilmektedir. Kemiklerin erimesi ve baskıya maruz kalan diş etleri çekilerek kişileri daha çok zorlayan bir duruma sokabilmektedir.
Diş sıkma devam ettiği müddetçe ağız içinde ve dişte hassasiyet artarak daha da güç bir hale gelecektir. Çene görünümünde keskin hatlar oluşabilir ve çiğneme kaslarında büyüme gözlemlenebilmektedir. Tüm bunların yanında yaşanan yoğun ağrı, yorgunluk ve uykusuzlukla birlikte günlük hayat düzeninde aksaklıklar yaşanabilmektedir. Yaşanan olumsuzluklar sebebiyle kişilerin agresif olması ve stres altında olması mümkündür.
Bruksizm İçin Uygulanan Tedavi Yöntemleri
Diş gıcırdatmanın tedavisine başlamadan önce, öncelikle bu alışkanlığın nedenleri iyi bir şekilde belirlenmelidir. Kişinin yaşadığı stres, genetik faktörler, çene yapısı veya diğer sağlık durumu gibi etkenler göz önünde bulundurularak en uygun tedavi planı hazırlanır. Her bireyin durumu farklı olduğu için tedavi, kişiye özel olarak şekillendirilir. Ayrıca, tedavi sürecinde hastanın beklentileri ve istekleri de büyük rol oynar. Bu yüzden tedavi süreci, sadece problemi çözmeye yönelik değil, kişinin yaşam tarzına ve ihtiyaçlarına da uygun şekilde düzenlenir.
Günümüzde diş gıcırdatma için çok sayıda tedavi seçeneği mevcuttur ve bunlar, hastanın yaşına, sağlık durumuna ve şikayetlerinin şiddetine göre farklılık gösterebilir. En yaygın tedavi yöntemlerinden bazıları ise şöyle sıralanabilir:
- Diş sıkma aparatı / gece plağı tedavisi
- Botoks
- İlaç ile tedavi
- Psikolojik destek
- Nörolojik takip
Diş gıcırdatma, yani bruksizm, tedavi edilebilir bir durumdur ve doğru yöntemlerle yönetildiğinde, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Tedavi sürecinde, her bireyin ihtiyaçları ve beklentileri göz önünde bulundurularak kişiye özel bir plan hazırlanması büyük önem taşır. Diş gıcırdatma tedavisinin erken dönemde başlatılması, kalıcı diş ve çene sorunlarının önüne geçilmesini sağlayabilir. Bu nedenle, diş gıcırdatma sorunu yaşayan herkes, alanında uzman diş doktorlarından yardım alarak bu durumla en sağlıklı şekilde çözüme kavuşmaları mümkündür.